mikrofon

Kullanıcı Oyu: 5 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin
 

YARMALI TAZE FASULYE PİLAVI🍚

Yarmalı Taze Fasulye Pilavı Tarifi, nasıl yapılır? Değişik bir fasulye yemeğine ne dersiniz?

YARMALI-TAZE-FASULYE-PİLAVI

Yarmalı Taze Fasulye Pilavı Tarifi Malzemeleri

Yarım kg taze fasulye

Bir orta boy kuru soğan

İki orta boy domates

Bir kâse mısır yarması

Yarım kâse iri bulgur (istenirse tamamı yarma olabilir)

Bir yemek kaşığı tereyağı

İki yemek kaşığı sıvı yağ

Bir tatlı kaşığı tuz

Yarım çay kaşığı karabiber

YARMALI-TAZE-FASULYE-PİLAVI

Yarmalı Taze Fasulye Pilavı Tarifi

  1. Ön hazırlık olarak fasulyelerin başları kesilir. Bütün haldeyken bol suda yıkanır. Süzdürülen fasulyeler bir – iki santim büyüklüğünde doğranır. (TAZE FASULYE DİBLESİ (Trabzon, Giresun, Ordu) tarifinde olduğu gibi)
  2. Tencereye tereyağı konulur. Eriyince sıvı yağ eklenir. İnce doğranan soğanlar ilave edilir. Pembeleşen soğanlara kabukları soyulup rendelenmiş domatesler ilave edilir.
  3. Domatesler pişince hazırlanan fasulyeler tencereye konulur ve karıştırılır.
  4. Bir çay bardağı sıcak su eklenerek fasulyelerin buğulanması sağlanır. Fasulyelerin rengi sararıp hafif yumuşayınca üzerine yıkanmış yarma ve bulgur eklenir.
  5. İki - iki buçuk kâse kadar sıcak su ilave edilir. (mısır yarması ve bulgur için kullanılan kâse ölçüsü ile) Tuz ve karabiber eklenerek hafifçe karıştırılır. Kısık ateşte ağzı kapalı olarak fasulye ve bulgur tamamen yumuşayıncaya kadar pişirilir. Gerekirse çok az su ilave edilebilir.
  6. Yarmalı Taze Fasulye Pilavı pirinç pilavı pişirir gibi pişirilir, on beş – yirmi dakika dinlendirildikten sonra tazelenerek sıcak olarak servis edilir.

Not: Acı isteyenler en son aşamada kırmızı pul biber ekleyebilirler.

Pirinç ile İlgili Atasözleri ve Deyimler

Ayıkla pirincin taşını

Yavuz Sultan Selim’in Yemen’i Osmanlı’ya katmasından sonra Yemen Fatihi Sinan Paşa, askerleriyle çölde konaklarken yemek pişirmek için mısır pirinçlerini yere serip taşlarını ayıklamaya başlar. Bu sırada fırtına çıkar ve pirinçlere kum taneleri de karışır. Kumlara bakakalan bir yeniçeri de arkadaşlarına “Biz bu nimeti taşlı diye beğenmiyorduk, şimdi ayıkla pirincin taşını. Kafamıza daha büyük taş yağmadan hemen tövbe edelim” deyip onları güldürünce deyim o günden bugüne gelir.

Sade pirinç zerde olmaz, bal gerektir kazana; baba malı tez tükenir evlat gerek kazana

Hakkıyla yararlanılacak bir şeyin ortaya konabilmesi için birtakım öğelerin birleşmesi gerektir. Kişi kendi emeğiyle kazanç sağlayıp bunu baba malına katmıyorsa babasından kalan mal tez tükenir.

Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak (Midyat değil)

Dimyat Mısır’da, Süveyş Kanalı ağzında ve Portsait yakınlarında bir iskeledir. Eskiden Mısır’ın meşhur pirinçleri, ince hasırdan örülmüş torbalar içinde buradan Türkiye gelirdi.

Dimyat’a pirinç almak için giden bir Türk tüccarının bindiği gemi Akdeniz'de Arap korsanları tarafından soyulmuş ve adamcağızın kemerindeki bütün altınlarını almışlar.

Binbir müşkilat içinde Türkiye’ye dönen pirinç tüccarı o yıl iflas etmek durumuna düşmüş. İstanbul’dan kalkmış, memleketi olan Karaman’a gitmiş. o sene tarlasından kalkan buğdayları da bulgur tüccarlarına sattığından, kendi ev halkı kışın bulgursuz kalmışlar. “Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak” sözünün aslı buradan kalmıştır.

(Birinin) Pirinci su kaldırmamak

Çok söz kaldırmamak.

Kendisinden beklenen özveriye katlanacak durumda olmamak.

Pilâv yiyen, kaşığını yanında (belinde) taşır

Bir şeyden yararlanmak isteyen kişi, bunun için gereken aracı eli altında bulundurmalıdır.

Pilâvdan dönenin kaşığı kırılsın

Yararlı bir şeyi elde etmek isteyen insan sonuna kadar uğraşıp didinmeli, direnmeli ve mücadele etmekten kaçınmamalıdır.

Papaz her gün pilâv yemez

İnsanın önüne her zaman aynı nitelikte elverişli bir imkân çıkmaz. Çünkü şart, zaman ve imkânlar sürekli değil, değişkendirler.

Lafla pilav pişerse deniz kadar yağı benden

Söz söylemek, işleri başarmaya yetseydi en iri sözler söylenerek en büyük işler başarılırdı.

Pilav yiğidin arpasıdır

Zengin olayım diyen pilavın üzerine su içer

Dünyada Pirinç-Pilav ile ilgili Atasözleri

Pirincin içindeki siyah taşlardan korkma, beyaz olanlardan kork. (Japon Atasözü)

Pilavındaki pirince benzeyen taştan kork. (Çin Atasözü)

Bir yıl için plan yapıyorsan pirinç ek. On yıl için plan yapıyorsan ağaç dik. Bütün bir yaşam süresi için plan yapıyorsan insanları eğit. (Çin Atasözü)

Gelin ne kadar hamarat olsa da pirinç yoksa pilav yapamaz. (Çin Atasözü)

Korı süzden pılav bulmas, dögisi-mayı bulmas (Kuru sözden pilav olmaz, pirinci yağı olmaz). (Tatar Atasözü)

Laf bilen pılav pişmes (Lafla pilav pişmez). (Tatar Atasözü)

Til bilen pilav pişmi (Dil ile pilav pişmez). (Tatar Atasözü)

Pilav yiyen kaşığı belinde gerek * Bir işe girişmek isteyen kimseler o iş için gerekenleri yanlarında bulundurmak zorundadırlar. * Birşey yapmak, birşeyden yararlanmak isteyen kimse, bunun için gereken aracı elinin altında bulundurmalıdır. Pilavdan dönenin kaşığı kırılsın * Kişi, bir olayın sonuçlanması için elinden gelen gayreti göstermelidir. * Bir işte bıkmadan, yorulmadan sonuna kadar direnç ile çalışılmalıdır. * İnsan kendi çıkarını gözetmek zorundadır. Kendisi için yararlı bir şeyi elde etme çabası içinde olmayan kişide hayır yoktur. / Bir işi yaparken elde bulunan araç işi yapmıyor yada yapamıyorsa, onun var olmasıyla yok olması arasında fark yoktur. Papaz her gün pilav yemez * Her işi daima bir kişiye yaptırmak doğru değildir. O kişi çok defalar ses çıkarmadan bu sıkıntıya katlandıysa da günün birinde yapamayacak duruma gelir ve yapmaz. Bunun için insanları usandırmayacak bir yöntem izlemekte yarar vardır. * Birkaç kez yaptığını gördüğünüz işi bir kimseye her zaman yaptırmak isterseniz onu usandırırsınız. Hiçbir konuda insana “yeter artık!” dedirtilmemelidir. * Bir işin sürekli yapılması veya yaptırılması kişide bıkkınlık yaratır. Çevremizdekilerle iyi ilişkilerin sürmesi için, istek ve bekleyişlerimize dur demesini bilmeliyiz. Bir zamanlar küçük bir yardımını gördüğümüz bir kişiden her zaman aynı davranışı beklemeye hakkımız yoktur. Böyle bir anlayış onun yakınlığını sömürmek anlamına gelir. Oysa bir vesile ile kurulan yakınlığı sürdürmek için çabalamamız daha doğru olur. Aksi halde, bir kişiye aynı işi gereksiz yaptırmaya kalkarsak Veya zorunluluk karşısında bize bir iyilik yapaiı birinden ayjıı iyiliği tekrar tekrar istersek, sonunda dayanamayıp, bize «yeter artık» diyecek, kurulan ilişkiyi de bozmaktan çekinmeyecektir. Helâl kazanç ile yağlı pilav yenmez Doğrulukla, dürüstlükle ve ahlakla elde edilen kazanç, insanı kısa yoldan zengin etmeye yetmez. Lafla pilav pişerse, deniz kadar yağı benden Bir işi gerçekleştirmek için çabalamak, uğraşmak gerekir. Söz söyleyerek işler yürüseydi, iri sözler söylenerek en büyük işler başarıyla yapılırdı. Pilav yiyen, kaşığını yanında taşır Kişi, bir şey yapmak ya da bir şeyden yararlanmak isteyebilir. Ancak bunu yapmak için gereken aracı, istediği zaman kullanmak üzere hazır bulundurmalıdır. Bunun yanı sıra, gereken altyapıyı da oluşturmalıdır. Dervişe ”Bağdat’ta pilav var” demişler. ”Yalan değilse ırak değil” demiş Bir şeye çok istekli ve hevesli olan kimse, o şeyi elde etmedeki zorlukları önemsemez. Bu uğurda her türlü güçlüğe katlanmayı göze alır. Lafla pilav pişerse, dağ kadar yağı benden Bir işi gerçekleştirmek için çabalamak, uğraşmak gerekir. Söz söyleyerek işler yürüseydi, iri sözler söylenerek en büyük işler başarıyla yapılırdı. Pilava giden, kaşığını yanında taşır Kişi, bir şey yapmak ya da bir şeyden yararlanmak isteyebilir. Ancak bunu yapmak için gereken Ata arpa, yiğide pilav Her canlının gücünü, kuvvetini arttıran şeyler vardır. Gelişmesine katkı vermek istersen onları ver. Pilavdan dönen kaşığın sapı kırılsın Kişi, bir olayın sonuçlanması için elinden gelen gayreti göstermelidir. Sabırla, inançla pes etmeden dayanabildiği kadar dayanmalıdır. Genellikle bir işi yapmak isteyip anlaşan kişilerin aldıkları kararı değiştirme ihtimalini engellemek için söylenir. Her gün papaz pilav yemez * İşleri daima aynı kişiye yaptırmak doğru değildir. O kişi çok defalar ses çıkarmadan bu sıkıntıya katlandıysa da günün birinde yapamayacak duruma gelir ve yapmaz. Bunun için insanları usandırmayacak bir yöntem izlemekte yarar vardır. * İnsanın önüne her zaman aynı nitelikte elverişli bir imkân çıkmaz. Bunun için fırsatları iyi değerlendirmek gerekir.
YukarıYukarı